“Neler yaşadığını bildiğiniz, ortak hatıralarınız olan insanları çok daha iyi anlarsınız.
Müzeler toplumların hafızasıdır. Başka toplumların müzelerine erişebildiğiniz ölçüde onların şimdiki halini anlamak kolaylaşır. Geçmişinizin onların geçmişi ile benzer yanlarını fark edersiniz. Ayrışan yanlarını insanlığın zenginliği olarak değerlendirmeye başlayabilirsiniz.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ortaklıkların keşfedilmesini, farklılıkların Avrupa’nın zenginliği olarak değerlendirilebilmesini sağlayabilmek için müzeleri desteklemek, bu yüzden, çok önemli bir adımdır. Avrupa Birliğinin bu bilinçle ayırdığı kaynakları, aynı bilinçle değerlendirerek Eskişehir Kent Müzesini hayata geçirdik.
Medeniyetlere beşiklik yapmış bir coğrafyada, İpek Yolunun bir kavşağında, bütün insanlık tarihinin birikimiyle zenginleşmiş, yüzlerce yıldır Avrupa’nın bir parçası olan Eskişehir, son yıllarda artan bir hızla Avrupa’ya ve dünyaya yeniden açılıyor.
Eskişehir Kent Müzesi ile Den Haag Tarih Müzesi (Haags Historisch Museum) arasında kurulan kültürel ve sanatsal işbirliğinin,yeni yorumlara ihtiyaç duyulan bu tarih döneminde,birbirimizi daha iyi anlamamıza ve yapacağımız yeni işbirliklerine katkı sağlaması en büyük temennimdir.” |